Trafikte alkol kullanımı, hem sürücünün hem de diğer kişilerin hayatını tehlikeye atan ciddi bir ihlaldir. Türkiye’de alkollü araç kullanımı, çeşitli yasal yaptırımlarla cezalandırılmaktadır. Alkollü araç kullanımı cezası, sürücünün kanındaki alkol oranına ve kazaya karışıp karışmadığına göre değişkenlik gösterir. Bu yazıda, alkollü araç kullanımının yasal sonuçlarını ve olası yaptırımları detaylı şekilde ele alıyoruz. Alkollü araç kullanmanın hem idari hem de adli sorumluluk doğurduğunu unutmamak gerekir.
Türkiye’de sürücülerin kanındaki alkol oranı belirli sınırlarla düzenlenmiştir:
Alkollü araç kullanımı tanımı, bu sınırların aşılması durumunda ortaya çıkar. Sınırların üzerinde alkolle araç kullanmak ciddi idari ve cezai sonuçlar doğurur.
Sınırların üzerinde alkol tespit edilen sürücülere çeşitli idari yaptırımlar uygulanır. Başlıca cezalar şunlardır:
İdari cezalar, olayın ağırlığına ve sürücünün geçmiş ihlallerine göre artış gösterebilir.
Eğer alkollü araç kullanımı bir trafik kazasına sebep olmuşsa, işin boyutu idari sınırları aşarak adli aşamaya geçer. Alkollü araç kazası durumunda şu yaptırımlar gündeme gelebilir:
Ölümlü veya ağır yaralanmalı bir kazaya sebep olan alkollü sürücüler hakkında "taksirle öldürme" veya "taksirle yaralama" suçlamalarıyla dava açılabilir.
Alkollü araç kullanan sürücüler kaza yaparsa, trafik sigortası ve kasko poliçeleri genellikle zararı karşılamaz. Çünkü poliçelerde "alkollü kullanım halinde teminat dışı kalır" ibaresi bulunur. Bu durumda:
Bu nedenle, alkollü araç kullanmanın sadece ceza değil, ciddi maddi sorumluluklar da doğurduğu unutulmamalıdır.
Bu sonuçlar, sürücülerin alkollü araç kullanmadan önce bir kez daha düşünmesini zorunlu kılar.